Cevdet Yılmaz: En önemli unsur fesih ve silah bırakma sürecinin takibi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Beyaz TV canlı yayınında gündeme ait soruları yanıtladı.
Terörsüz Türkiye sürecinin nasıl işleyeceği sorulan Yılmaz, mevzuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumla paylaştığı “Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla pahalandırmak gerektiğini belirtti.
Orta Doğu ve bölgede yaşanan gelişmeler, bölge üzerindeki birtakım emperyalist oyunlar ve tuzaklarla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç cepheyi, milli birliği, bütünlüğü güçlendirme daveti olduğunu hatırlatan Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi davetiyle Terörsüz Türkiye sürecinin büyük bir ivme kazandığını söyledi.
Yılmaz, devam eden süreçte terör örgütü PKK’nın kendisini feshetme ve silah bırakma kararı aldığını anımsatarak, çok değerli bir etaba gelindiğine işaret etti.
Söz konusu etabın devam ettiğini belirten Yılmaz, “Burada en değerli öge, alanda fesih ve silahları bırakma sürecinin takibi. Devletimizin ilgili kurumları, bilhassa istihbarat teşkilatımız, süreci ve alandaki uygulamayı yakından takip edecek. Teyit düzeneği içinde devam edecek. Öteki ilgili güvenlik ünitelerimiz de sürecin içinde olacaklar.” dedi.
Yılmaz, sürecin artık bir “devlet politikasına” dönüştüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:
“Türkiye’nin terör belasından kurtulmasını istemeyen odaklar, süreci sabote etmek için doğal ki birtakım uğraşlar içinde olacaklardır. Bu süreçte provokasyonlara karşı uyanık olmamız lazım. Çok dikkatli olmamız lazım, zira geçmiş deneyimlerimiz var. Bu süreçte bence en büyük tehlikelerden biri, dezenformasyon. Olur olmaz, hiçbir temeli olmayan birçok argüman, bilgi kirliliği de bu süreçlerde gündeme gelebilir. Hem provokasyonlara hem de dezenformasyonlara karşı nitekim çok dikkatli olmamız gereken bir süreç. Bunu da en aza indirmenin yolu, süreci kararlı bir formda ve en kısa müddette sonuçlandırmak.”
“ÜLKEMİZE BİR YÜK OLMAKTAN ÇIKSIN BU TERÖR”
Türkiye’nin terörle gayrette muvaffakiyetinin süreci bu noktaya getirdiğine işaret eden Yılmaz, “Bu geldiğimiz nokta aslında, Türkiye’nin hem demokraside hem güvenlik siyasetlerinde aldığı uzaklığın de bir sonucu. Artık kalıcı olarak ülkemizin gündeminden bu sıkıntıyı çıkaralım. Ülkemize bir yük olmaktan çıksın bu terör. Demokrasimizi, kalkınmamızı çok daha süratli bir formda ileri taşıyacak bir ortam oluşturalım, ulusal birliğimizi pekiştirelim. Hem ülkemizde huzuru hem de insanlarımız için kalkınmayı artıralım.” diye konuştu.
Terörün ülkeye büyük maliyeti olduğunu, bilhassa Doğu ve Güneydoğu bölgesinde en büyük bedelin ödendiğini söyleyen Yılmaz, “Bazı hesaplara nazaran 2 trilyon dolara yakın bir sayıdan bahsediliyor. Terörün ortadan kalkması, bütün ülkeye yarar sağlayacak kalkınma açısından. En büyük faydayı da Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz görecek.” dedi.
