Yaşlanmayı hızlandıracak hata: Farkında olmadan cilt bariyerine zarar veriyor
Cilt yaşlanması ve lekelenmelerle uğraşta ekseriyetle akla gelen birinci tedbir güneş ışınlarından korunmak olurken, uzmanlar ekranlardan yayılan mavi ışığın da cilde önemli ziyanlar verebileceği konusunda uyarıyor. Estetik tıp uzmanı Dr. Tanja Phillips, bu hususta hayli çarpıcı bir tavsiyede bulunuyor: “Masa başında bile olsanız, güneş kremi sürün.”
Dr. Phillips, bilgisayar ekranları, akıllı telefonlar ve tabletlerden yayılan yüksek güçlü görünür ışığın (HEV) uzun vadede ciltte yaşlanma belirtilerini hızlandırdığını belirtiyor. Mavi ışık olarak da bilinen HEV ışınlarının, ultraviyole ışınlar kadar tehlikeli olmasa da, cildin alt katmanlarına kadar inerek doğal müdafaa bariyerine ziyan verdiği tabir ediliyor.
CİLTTE LEKELENME VE KOLAJEN KAYBI
Araştırmalar, mavi ışığın ciltte hiperpigmentasyona yani koyu lekeler ve halkalara neden olabileceğini gösteriyor. Ayrıyeten, cildin esnekliğini ve genç görünümünü sağlayan kolajen ile elastin dokularının da bu ışınlar nedeniyle tahrip olduğu bildiriliyor.
Dr. Phillips, The Guardian’a yaptığı açıklamada, “Penceresiz bir odada bile çalışsam, ekran kullanıyorsam SPF içeren eserlerle kendimi korurum,” diyerek hususun ehemmiyetini vurguladı. Phillips’e nazaran, kullanılan eserler sadece UVA ve UVB’ye değil, HEV ışınlarına karşı da tesirli olmalı.
Cancer Research datalarına nazaran, Birleşik Krallık’ta cilt kanseri olaylarının %90’ı çok güneş ya da solaryum maruziyetiyle ilişkilendiriliyor. 2024 yılında 20.800 yeni olay öngörülürken, bilhassa 25-49 yaş ortası yetişkinlerde cilt kanserine bağlı ölümlerde %7’lik bir artış kaydedildi. 80 yaş üstü bireylerde ise son 10 yılda %57’lik bir artış dikkat çekiyor.
Yapılan bir ankete nazaran, İngiltere’de her gün sistemli olarak SPF içeren eser kullananların oranı sırf %55. Adonia Medical Clinic’in kurucusu Dr. Ifeoma Ejikeme, yüz, boyun ve dekolte bölgesi için en az SPF 30 içeren eserlerin kullanılması gerektiğini belirtiyor.
UZMANLARDAN UYARI
Mavi ışığın daha uzun dalga uzunluğuna sahip olması, onu cildin daha derin katmanlarına nüfuz etmede tesirli kılıyor. Bu da sadece estetik değil, hücresel seviyede sıhhat sıkıntılarına yol açabiliyor. Uzmanlar, cilt sıhhatini korumak için yalnızca güneşli havalarda değil, kapalı ortamlarda da SPF kullanımının ihmal edilmemesi gerektiği konusunda hemfikir.
