Unutulmaya yüz tutmuş Yörük geleneğini yaşatmaya çalışıyor: İlgisi ortaokul yıllarında başladı
Burdur’un Gölhisar ilçesinde ömrünü sürdüren 71 yaşındaki cura ustası Necati Arslan, yıllardır yöresel müziğin unutulmaması için emek veriyor. Çocukluğundan itibaren Teke Yöresi’nin ezgileriyle büyüdüğünü belirten Arslan, müziğe olan ilgisinin ortaokul yıllarında başladığını söyledi.
1970 yılında bir bağlama edinen Arslan, cura sesini daha âlâ yansıtmak için 1973’te özel olarak el imali bir cura yaptırdı. Vakit içinde enstrüman üretimine da ilgi duyan Arslan, 1980’li yıllarda bağlama oymaya başladı. Fakat bağlamaların değerli olması nedeniyle satış yapamadığını belirten Arslan, bu nedenle cura üretimine yöneldiğini tabir etti.
KENDİSİNE HAS YENİ MODEL GELİŞTİRDİ
Cura üretiminde dut, iğde ve ardıç ağaçlarını kullandığını belirten Arslan, bilhassa ardıcın Yörük kültüründe kıymetli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Ustalarından öğrendiği yollarla cura çalmaya devam ettiğini ve birçok şenlik ile sahne aktifliğine katıldığını lisana getiren Arslan, curanın akord ve ton meselelerini aşmak hedefiyle “Ekizce” ismini verdiği özel bir model geliştirdiğini söyledi. Bu modelde iki telli ve üç telli curayı birleştirerek birebir anda çalma imkânı sağladığını tabir etti.
YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMAYA ÇALIŞIYOR
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da evrakları bulunan Arslan, curayı tezenesiz çalma tekniğini de benimsediğini belirtti. Yörük kültürünün unutulmaması için uğraşlarını sürdüren Arslan, bir köylüsünün yaşadığı olay üzerine yakılan bir ağıdın öyküsünü anlatarak kendi besteleriyle birlikte cura eşliğinde söyledi.
Emekli öğretmen Necati Arslan, geleneksel çalgıları ve kültürel değerleri yaşatarak genç kuşaklara aktarmayı hedeflediğini lisana getirdi.
