2100 yılı, sadece ekonomik ve teknolojik değil, tıpkı vakitte demografik güçlerin de tekrar dağıldığı bir periyot olacak. Bilhassa Afrika kıtası, dünya nüfus istikrarını yine şekillendirecek üzere görünüyor. Pekala, 2100 yılında en kalabalık ülkeler hangileri olacak? Türkiye kaçıncı sırada?

2100 YILINDA EN KALABALIK OLACAK OLAN ÜLKELER

İşte yüzyılın sonunda dünya sahnesinde nüfus açısından öne çıkacak ülkeler ve iddiası sayılar:

MISIR – 160 MİLYON KİŞİ

Tarihsel mirasıyla dikkat çeken Mısır, Kuzey Afrika’nın en kalabalık ülkesi olmaya devam edecek.

TANZANYA – 186 MİLYON KİŞİ

Nüfus artışıyla Afrika’nın kıymetli demografik güçlerinden biri haline geliyor.

ETİYOPYA – 191 MİLYON KİŞİ

Afrika’nın doğusundan güçlü bir oyuncu daha: Etiyopya.

ENDONEZYA – 284 MİLYON KİŞİ

Güneydoğu Asya’nın en kalabalık ülkesi olarak pozisyonunu koruyacak.

DEMOKRATİK KONGO – 296 MİLYON KİŞİ

Afrika’nın kalbinde yer alan bu ülke, büyük potansiyeliyle ön plana çıkacak.

PAKİSTAN – 316 MİLYON KİŞİ

Güney Asya’nın süratle büyüyen ülkesi Pakistan, demografik gücüyle dikkat çekiyor.

ABD – 336 MİLYON KİŞİ

Göçmen siyasetleri sayesinde istikrarını koruyan Amerika, yüzyılın sonunda da kalabalık bir nüfusa sahip olacak.

ÇİN – 732 MİLYON KİŞİ

Çin, yaşlanan nüfusu ve düşük doğum oranları nedeniyle düşüşte. Tekrar de birinci üçte kalmayı sürdürecek.

NİJERYA – 791 MİLYON KİŞİ

Afrika kıtasının yükselen gücü Nijerya, genç nüfusu ve yüksek doğurganlık oranlarıyla tepeye hakikat ilerliyor.

HİNDİSTAN – 1 MİLYAR 90 MİLYON KİŞİ

Hindistan, liderlik koltuğunu bırakmıyor. Nüfus artış suratında yavaşlama yaşansa da dünyanın en kalabalık ülkesi olmaya devam edecek.

TÜRKİYE’NİN NÜFUSU 2100’DE NE KADAR OLACAK?

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan araştırmalara nazaran, Türkiye’nin 2100 yılına kadar nüfusu yaklaşık 89 milyon civarında olması öngörülüyor.

Son yıllarda doğum oranlarında görülen düşüş ve yaşlanan nüfus, ülkenin demografik yapısını tekrar şekillendiriyor. Lakin Türkiye’nin en büyük avantajı, dinamik ve genç iş gücü potansiyeli ile stratejik göç siyasetleri olacak.

Bu faktörler, Türkiye’yi her ne kadar birinci 10 içerisine sokmasa da, bölgesel bir güç ve ekonomik merkez olarak pozisyonlandırmaya devam edecek.