New York’ta “Sıfır Atık Günü”: Emine Erdoğan’dan modacılara çağrı
Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Lideri Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüştü.
New York’ta BM binasında Guterres’in makamında basına kapalı gerçekleşen görüşmeye ait edinilen bilgiye nazaran Guterres, Erdoğan ile 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü vesilesiyle yine bir ortaya gelmekten duyduğu memnuniyeti lisana getirdi.
Erdoğan, BM Genel Şurası’nda Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği, Sıfır Atık Vakfı, BM Etraf Programı ve BM-Habitat tarafından “Moda ve dokumada sıfır atığa doğru” temasıyla düzenlenen 30 Mart “Uluslararası Sıfır Atık Günü” Özel Etkinliği’nde iştirakçilere hitap etti.
Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün 3. sefer kutlandığını anımsatan Emine Erdoğan, “Sıfır Atık Hareketi tüm dünyada her yıl katlanarak büyüyor, daha çok beşere ulaşıyor. Ne keyifli bize ki, global bir farkındalık halkası oluşuyor.” diye konuştu.
Emine Erdoğan, Sıfır Atık Hareketi’ne verdiği güçlü dayanak için Genel Sekreter Guterres’e teşekkürlerini iletti.
Aynı vakitte BM Etraf Programı, BM-Habitat ile Sıfır Atık Hareketi’ne dayanak veren tüm dost ve kardeş ülkelere şükranlarını sunduğunu tabir eden Emine Erdoğan, tabiatın ve insanlığın düzgünlüğü için çabalayan “dünyanın tüm sıfır atık gönüllülerine” de sevgilerini gönderdi.
“YAVAŞ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR MODA” VURGUSU
Emine Erdoğan, moda ve dokumacılık bölümünün kitlelerin beğenilerini ve davranışlarını yönlendiren çok tesirli bir güç olduğuna dikkati çekerek, “Malumunuz, moda ve dokumacılık dalının etraf kirliliğinde çok yüksek bir hissesi var. O nedenle, biz de bu yılki kutlamalar için ‘Moda ve Dokumacılıkta Sıfır Atığa Gerçek’ temasını seçtik. Bunun sebebi, kullan-at merkezli bir anlayışın ne yazık ki kesimin ana karakteri haline gelmesidir. ‘Yavaş ve sürdürülebilir modayı’ hayata geçirmek artık hepimiz için bir zorunluluktur.” vurgusunu yaptı.
Bunun esasen yeni bir keşif olmadığını ve yakın bir geçmişe kadar zati hakim olan anlayış olduğunu söz eden Emine Erdoğan, evvelce ömür döngüsü uzun ve nitelikli eserler üretildiğini, tasarımcıların yılda en fazla 2 koleksiyon çıkardığını, bugün bu sayının bazen 6’yı bile bulduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, reklamların da karşı konulması sıkıntı bir tüketim psikolojisi oluşturduğunu, insanların süratli moda trendlerini yakalamak için kazanılması imkansız bir yarışa girdiğini kaydetti.
Hiçbir fizikî eskimeye uğramamış kıyafetlerin zihinlerde bir anda eskidiğini ve atığa dönüştüğünü belirten Emine Erdoğan, “Metropollerde esen moda rüzgarlarının iklim değişikliğine bağlı olarak her gün daha yıkıcı hale gelen fırtınalardan çok da farklı olmadığını söylesek, inanın yanlış olmaz. Zira, hiçbir kıyafet sırf kumaştan, renkten ve dizayndan ibaret değildir. Her bir kesim kıyafete doğal kaynak israfı, etraf kirliliği ve artan iklim değişikliği tesirleri de eşlik ediyor. Bu ağır fatura, tüm insanlığa kesiliyor.” sözlerini kullandı.
MODACILARA ÇAĞRI
Eskiden eşyaların kullanım müddetlerinin jenerasyonlara yayıldığını, küçük tadilatlarla bir kıyafete orijinal bir ruh katmanın olağan olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, “Kısacası sıfır atık ömür şekli olağan olandı! Bizim yapmamız gereken, yakın bir vakte kadar gündelik hayatımızı şekillendiren bu bedelleri ayağa kaldırmaktır! Buradan, modacılara bir davette bulunmak istiyorum. Sizler, tasarımlarınızla bir duruşu, bir kimliği inşa ediyorsunuz. Trendleri, beğenileri belirleyen sizlersiniz. Gelin bugün, hepimiz için bir milat olsun! Hayatımızda yapacağımız küçük değişikliklerin, dünyayı değiştirebilecek, büyük gücünden bahsedelim.” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, yalnızca giysilerin kullanım ömrünü iki katına çıkararak sera gazı emisyonlarının yüzde 44 azaltılabileceğini belirterek, tekstildeki klâsik hafızayı canlandırma, doğal ve uzun ömürlü olanı tekrar tanınan yapma ve sorumlu tüketiciler olmayı akım yapma davetinde bulundu.
Emine Erdoğan, “Nasıl Türkiye sıfır atık konusunda önder ülke olduysa, Türk modacıların da bu alanda yeni bir sayfa açacağına, öncü isimler olacağına inanıyorum.” dedi.
