İki çocuk annesi konut hanımı Günen, 34 yaşındayken hekimlerin teşhisiyle akut lenfoblastik lösemi olduğunu öğrendi.

Yaşama karşı olumlu bakışını ve umudunu kaybetmeyen Günen, Trakya Üniversitesi Balkan Onkoloji Hastanesi ile İstanbul’daki özel bir hastanede tedavi gördü.

Kardeşinin kemik iliği bağışı ve ailesinin dayanağıyla kanseri yenen Günen, bu süreçte gösterdiği azimle etrafındakilere ve hastalara örnek oldu.

Tedavide ilaçlar nedeniyle aldığı yaklaşık 46 kiloyu da sporla veren Günen, tedavi sürecinden bu yana spora devam ederek sağlıklı hayat üslubunu sürdürüyor.

“ASLA UMUDUNUZU KAYBETMEYİN”

Günen Ulusal Kanser Haftası hasebiyle AA muhabirine, tedavi sürecinin hem ruhsal hem de fizikî olarak ağır geçtiğini söyledi.

Kemoterapi sürecinde zorlandığını belirten Günen, “Kemoterapinin hangi organlarıma ziyan vereceğini düşünüyordum. Çok ağır bir süreçti, çocuklarıma sarılmak dahi yasaktı. Ailem, arkadaşlarım ve doktorlarımın dayanağıyla bu hastalığı yendim.” dedi.

Günen, kardeşinin kemik iliği nakli bağışıyla hayata tutunduğunu anlattı.

Özellikle kanser hastalarının yaşama dair umudunu kaybetmemesi gerektiğini lisana getiren Günen, şunları kaydetti:

“Kansere karşı umutsuz kalmayın. Bu süreçte sarılacak bir şey bulmanız gerekiyor. Ben evlatlarıma, eşime, anneme, babama sarıldım. Yaşama sevincimi hiç kaybetmedim. Kanser hastalığını yenmede yüzde 50 tedaviyse yüzde 50’den daha fazlası umuttur. Her vakit olumlu oldum. Aileme hastalığımı birinci söylediğimde ‘şimdi ağlayabilirsiniz lakin bundan sonra kimse benim yanımda ağlamayacak’ dedim. Onlar da beni uğraşımda hiç yalnız bırakmadı onların gözyaşlarını hiç görmedim. Asla umudunuzu kaybetmeyin.”

“SPORLA 46 KİLO VERDİM”

Günen, hastalığı yendikten sonra hayat şekline çok dikkat ettiğini söyledi.

Sporu hayatının merkezine koyduğunu belirten Günen, “İlaçlar nedeniyle çok kilo almıştım ve sporu o günden bu yana hiç bırakmadım. Tedavide çok kilo almıştım, sporla 46 kilo verdim. Spora önemli bir mesai ayırıyorum. Her gün kesinlikle spor yapıyorum. Yediğime içtiğime dikkat ediyorum, kilo verme sürecim hala devam ediyor.” tabirlerini kullandı.

“EŞİM HİÇBİR VAKİT UMUDUNU KAYBETMEDİ”

Kübra İmrak Günen’in eşi Emrah Günen de kanseri yenmenin en kıymetli ilacının moral olduğunu anlattı.

Eşinin mücadeleci bir ruha sahip olduğunu lisana getiren Günen, “Zor bir süreç geçirdik. Çocukları için, ailesi için yaşama sevinci büyük rol oynadı. Eşim hiçbir vakit umudunu kaybetmedi. Bu süreç bittikten sonra hayatınıza bakışınız değişiyor. Eşim spora yöneldi ve sağlıklı hayatı sürdürüyor.” dedi.

Kardeş Uğurcan İmrak ise kemik iliği bağışının hastalığın tedavisinde hayati bir kıymet taşıdığını anlattı.

Ablasının sıhhatine kavuşmasında katkısı olduğu için keyifli olduğunu belirten İmrak, “Kök hücre bağışında bulunmak, ilik naklinde bulunmak, kan vermek çok kıymetli. Korkulacak bir şey yok, kan verme süreci üzere. Türk Kızılay’a kök hücre bağışında bulunabiliyorsunuz. Bu bağışla bir insanın sıhhatine kavuşmasına sebep oluyorsunuz.” diye konuştu.