16 yaşındayken oynadığı bir futbol maçı sırasında sert bir biçimde yere çakılan Megan King, kazanın akabinde tam 37 defa ameliyat oldu. Olay sırasında sağ ayak bileğini ve omurgasını yaralayan genç bayanın, her iki kürek kemiğindeki kaslar da koptu. Bir yıldan fazla koltuk değnekleriyle yaşamak zorunda kalan Meghan King’in yaraları, vakitle daha da berbatlaştı.

Doktorlar, geçirdiği çok sayıda ameliyata karşın Megan King’in neden bir türlü iyileşemediğini anlayamadılar. Fakat kazadan on yıl sonra, genç bayanın az görülen genetik bir hastalık olan hipermobil Ehler’s-Danlos hastalığına yakalandığı belirlendi.

Bu sendrom, bedenin kolajen üretme yeteneğini etkiliyor. Kolajen, eklem dokusunun temel bir yapı taşı olduğu için eksikliği yahut bozukluğu kas yırtıkları, eklem çıkıkları, kalp sıkıntıları ve iç kanama üzere birçok sıhhat sorununa yol açabiliyor. 

Teşhisten bir yıl sonra, Megan’ın boynu yerinden çıktı ve başını sabit tutmak için direkt kafatasına vidalanan metal bir aygıt olan “Halo desteği” takıldı. Lakin bu da kâfi olmadı. Aygıt çıkarılırken Megan’ın kafatası neredeyse büsbütün omurgasından ayrıldı. Bu son derece ölümcül durum, atlanto-oksipital disk ayrılması  yahut iç dekapitasyon olarak da isimlendiriliyor.

O anları, ”Nörocerrahım kafatasımı elleriyle yerinde tutmak zorunda kaldı. Ayakta duramıyordum” kelamlarıyla anlatan Megan King, çabucak hastaneye kaldırıldı. Genç bayanın kafatası, omurgasına tekrar kaynaştırıldı.

Omurga füzyonları yaygın bir uygulama olsa da, dünya genelinde sadece yüzde 10’luk küçük bir kesim, bu kadar kapsamlı bir operasyon geçiriyor. 

Geçirdiği kuvvetli sürece karşın günlük hayatına yavaş yavaş döndüğünü anlatan Megan King, yakın vakitte bowling oynadığını söyledi.