Ebeveynleri depresyona sürükleyen sancılı süreç: Boş yuva sendromu nedir?
Ebeveynlerin rol kaybı yaşaması, suçluluk ve telaş üzere hislerin oluşmasına yer hazırlayabilir. Boş yuva sendromundan bayanların daha çok etkilendiğini tabir eden uzmanlar, bunun nedeninin ise annelik şuurunun, daha erken oluşmuş olması olarak yorumluyor.
Boş yuva sendromunu tetikleyen etkenler ortasında bayanın menopoz devrinde yaşadığı his durum değişiklikleri de yer alabiliyor. Öte yandan gerilim de, boş yuva sendromunun tesirlerini artıran faktörlerin başında gelebiliyor.
Boş yuva sendromu yaygın olarak 45-65 yaş aralığındaki ebeveynlerin büyük bir kısmında görülür. Uzmanlar, bu oranın yüzde 50 ila yüzde 78 ortasında olduğunu öne sürüyor.
Boş yuva sendromu alanındaki birinci çalışmaların 1950’li yıllarda başladığı biliniyor lakin sendromun tesirleri, 2000’li yılların başında daha besbelli hale geldi.
Ebeveyn ve çocuk ortasındaki nizamlı ve içten bağlantının bozulması, anne ve babaların yalnız hissederek depresyona girmesine neden olabilir.
BOŞ YUVA SENDROMUYLA NASIL BAŞA ÇIKILABİLİR?
Boş yuva sendromuyla başa çıkma yolları ortasında süreci vakte bırakmak, çocuklarla irtibatı devam ettirmek, etraftan dayanak almak ve olumlu kalmaya çalışmak üzere formüller bulunabilir.
Ebeveynlerin, birbirlerine ve keyif aldıkları öbür akvitivelere vakit ayırmaları da, boş yuva sendromunun tesirlerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
