DNA’mız kaderimiz midir? Araştırmalar ortaya koydu
Hollanda kıtlığı doğum kohort çalışmasında, gebeliğin çeşitli evrelerinde annenin yetersiz beslenmesinin, yavruların muhakkak kronik hastalıklar geliştirme mümkünlüğü üzerindeki tesirleri araştırıldı.
Amsterdam nüfusu 1943 ve 1947 yılları ortasında şiddetli bir besin kıtlığı yaşadı. 10 Mayıs 1940’ta Hollanda, Alman birlikleri tarafından işgal edildi ve bu durum Hollanda besin tedarikini olumsuz etkiledi. Öbür ülkelerden besin ithalatı artık mümkün değildi ve Hollanda’da üretilen besinin bir kısmı Almanya’ya gönderildi. Bilim insanları, o yıllarda Hollanda’da doğan 2 binden fazla çocuğun doğum kayıtlarını inceledi.
Sonuçlar, doğum öncesi yetersiz beslenmeye maruz kalmanın sıhhat üzerinde uzun vadeli tesirleri olduğunu gösterdi. En bariz tesirler, tüm değerli organ sistemlerinin oluştuğu birinci trimesterde fetüsün yetersiz beslenmesi durumunda meydana geldi. Araştırmacılar, kıtlığa maruz kalmanın daha yüksek kardiyovasküler hastalık, Tip 2 diyabet, böbrek hastalığı ve teneffüs bozuklukları riskini artırdığını tabir etti.
Kıtlığa erken maruz kalan bayanlarda obezite, göğüs kanseri ve mevt riski arttı.
Doğum öncesi kıtlık, ömrün ilerleyen devirlerinde artan anksiyete ve depresyon semptomlarıyla da ilişkili bulundu.
Çalışmada, sigara içmenin de epigenetik değişikliklere neden olduğu tespit edildi. Bu durum, en çok ağır sigara içen bireylerde bariz olarak görüldü.
ERKEN GERİLİMİN ETKİSİ
Uzmanlar, çocukluk periyodunda olumsuz şartlar yaşayan şahısların depresyon, travma sonrası gerilim bozukluğu, bipolar bozukluk ve anksiyete üzere ruhsal hastalıklara karşı daha fazla hassaslık gösterebildiğini vurguladı.
Çocukluk periyodundaki travmatik olaylar, uzun vadeli fizikî sıhhat meselelerine da yer hazırlayabiliyor. Yakın vakitte yapılan bir araştırma, gerilimin çocuklar üzerindeki tesirini ve yetişkinlikte iltihaplı bozuklukların gelişimini inceledi. CRP (C-reaktif protein), bedendeki iltihaplanma için bir kan belirtecidir. Bir çalışmada, düşük sosyoekonomik ortamlarda yetişen 60 ila 79 yaşlarındaki İngiliz bayanların, daha güçlü ortamlarda yetişenlere nazaran kanlarında daha yüksek CRP düzeyleri olduğu gözlemlendi.
Başka bir çalışmada, daha az eğitimli ebeveynleri olan orta yaşlı bayanların, daha eğitimli ebeveynleri olanlara kıyasla daha yüksek CRP düzeyleri bulundu. Çalışma, erken devirde yoksulluk yaşayan çocukların, yetişkin olduklarında daha yüksek seviyede gerilim hormonları ve iltihaplanma sergilediğini ortaya koydu.
