Avukat Rezan Epözdemir için tutuklama istemi: İfadesi ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü iki farklı soruşturma kapsamında; “Rüşvet vermek”, “Siyasi-askeri casusluk” ve “FETÖ/PDY’ye yardım” suçlamasıyla gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, sağlık denetiminin akabinde adliyeye sevk edildi. Savcılıkta “Rüşvet” soruşturması kapsamında tabiri alınan Epözdemir, 6 sayfa tabir verdi. Epözdemir’in “Terör” soruşturması kapsamındaki tabirinin ise sürdüğü öğrenildi.

TUTUKLAMA TALEBİYLE SEVK EDİLDİ

Epözdemir, savcılık tarafından “Rüşvet” soruşturması kapsamında tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Tıpkı soruşturma kapsamında gözaltına alınan, soruşturma konusu olayların yaşandığı yıllarda savcı C.Ç’nin katibi olarak vazife yapan, Bakırköy Adliyesi İcra Müdürü K.Y. ise etkin pişmanlık ve ikrar istikametindeki tabiri kapsamında hür bırakıldı.

SAVCILIK TABİRİ ORTAYA ÇIKTI

Rezan Epözdemir’in “rüşvet” soruşturması kapsamında verdiği tabir ortaya çıktı. Epözdemir tabirinde, “Dosya HSK’ya gönderilmeli ve değerli evrak olanlar tarafımıza iade edilmelidir. Özel hayata ait belge kapsamına giren evraklar ise imha edilmelidir. Soruşturma yetkisi olmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kanıt toplama yetkisi de bu sebeple yoktur. Bu sebeple İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma süreçleri kapsamında elde edilen kanıtların tamamı, ‘Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’ unsuru gereği hukuka karşıttır. Kanıt olarak kullanılamaz” dedi.

“BİR KUMPAS İLE İFTİRA ATACAĞINDAN BAHİSLE PARA TALEP ETTİ”

A.D. isimli kişiyi tanıyıp tanımadığı, hangi yıllardan itibaren ne sıklıkla görüştüklerinin sorulması üzerine ise Epözdemir, “A.D. ile şu an tam tarihini hatırlamadığım bir devirde ortak bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. 2018 yılında A.D. bana evraklarını takip etmem için vekalet verdi. Adamın dolandırıcı olduğunu öğrendikten sonra avukatlığından istifa ettim. A.D.’nin isimli sicil kaydına bakıldığında da görüleceği üzere kendisi bir dolandırıcıdır. Rüşvet cürmünden yargılanmaktadır. Ayrıyeten A.D, yabancı numaralar üzerinden yaklaşık 5 yıldır benden para vermediğim takdirde bir kumpas ile iftira atacağından bahisle para talep etmektedir” dedi.

“ARAMIZDA HUKUKEN HASIMLIK BULUNMAKTADIR”

Z.Y., A.M.Y., K.Y. ve N.E. isimli şahıslar sorulduğunda ise Epözdemir, “Z.Y., A.M.Y. ve N.E’yi tanımam. Hayatım boyunca hiç görmedim. Ortamızda ne yüz yüze ne de GSM yahut sair yollarla bir bağlantı olmamıştır. K.Y., C.Ç.’nin katibiydi. Kendisiyle rastgele bir temasımız olmamıştır. C.Ç.’yi makamında ziyaret ettikçe odasında görürdüm” dedi.

K.Y.’nin dijital malzemelerinde Epözdemir’le ileti kayıtları olduğu ve K.Y.’ye forma ikram edildiği, A.D. ve ihbar eden Z.Ç.’nin C.Ç.’nin rüşvet aksiyonlarında K.Y.’yi de Epözdemir ile irtibat kurmak için kullandığına dair argümanlar sorulduğunda, “K.Y. ile bir irtibat kurduğumu hatırlamıyorum. Z.Ç., FETÖ kumpas belgelerinde lehine tanıklık yapmıştır. Z.Ç. ile ortamızda 3 adet tazminat, 1 adet ceza davası bulunmaktadır. Bu sebeple ortamızda hukuken hasımlık bulunmaktadır. Kendisi, talimat aldığı şahısların buyruğuyla bana kumpas kurmaktadır” diye konuştu.

“RÜŞVET TEZİYLE WHATSAPP KAYIT TARİHLERİ UYUŞMAMAKTADIR”

Tanık A.D’nin savcı C.Ç. ile Rezan Epözdemir’in 150 bin dolar karşılığında tutuklu şüphelilerin tahliyesini sağlayacağı tarafındaki savları hakkındaki soruyu cevaplayan Epözdemir, “Bahsettiğiniz belgedeki şüpheliler 15.06.2021 tarihinde tahliye olmuşlardır. A.D. ise beyanında bu evrak kapsamında 150 bin dolar rüşvet karşılığında anlaşıldığını sav etmiştir. Göstermiş olduğunuz kayıttaki iletileşme ise 07.07.2021 tarihindedir. Atalay’ın beyanını mutlaka kabul etmemekle birlikte, beyana nazaran, benim bu parayı en geç 14.06.2021 tarihinde almam gerekiyordu. Göstermiş olduğunuz ileti kayıtlarının olduğu 07.07.2021 tarihinde bu şahıslar esasen tutuksuz yargılanmaktadır. Bu şahıslar tekrardan birebir belge kapsamında Yargıtay 5 Ceza Dairesi’nin de yargılama konusu olan suçüstü halinin yapıldığı 29.09.2021 tarihinde gözaltına alınmışlardır. Daha sonra İsimli Denetim kaidesiyle özgür bırakılmışlardır. Ben 07.07.2021 tarihinde yahut bu tarihe yakın tarihlerde savcı C.Ç. ile buluşup buluşmadığımı, şayet buluşmuş isem C.Ç.’nin bana kendisine daha evvel vermiş olduğum borca ait bir ödeme yapıp yapmadığını hatırlamıyorum. Esasen ortadan yaklaşık 5 sene geçmiştir. Hatırlamam hayatın olağan akışına da aykırıdır” tabirlerini kullandı.

“BU KANITLARIN TAMAMI NUNUKA AYKIRIDIR”

Epözdemir’in ofisinde yapılan aramada borçlusu savcı C.Ç. alacaklısı ise Rezan Epözdemir olan toplam 2 milyon 490 bin lira bedelli 2 adet bono ele geçirildi. Savcı C.Ç. ile Rezan Epözdemir’in telefonlarının 08.07.2021 günü gece saatlerinde ortak baz istasyonundan sinyal verdiğinin tespit edilmesiyle birlikte değerlendirildiğinde, bonolardan birinin rüşvet alınan paranın C.Ç’de kalması karşılığında düzenlendiği istikametinde kanaat oluşturuldu. Bu konuyla ilgili soruyu cevaplayan Epözdemir, “İfademin başında da soruşturmanın 2802 sayılı kanunun 86. Hususu uyarınca HSK müfettişleri tarafından yürütülmesi gerektiğini düşündüğümü söylemiştim. Buna ait Yargıtay Genel Ceza Konseyinin ve Anayasa Mahkemesinin emsal kararlarını sunmuştum. Bu sebeple evrak HSK’ya gönderilmeli ve değerli evrak olanlar tarafımıza iade edilmelidir. Özel hayata ait belge kapsamına giren evraklar ise imha edilmelidir. Soruşturma yetkisi olmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kanıt toplama yetkisi de bu sebeple yoktur. Bu sebeple İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma süreçleri kapsamında elde edilen kanıtların tamamı, ‘Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’ unsuru gereği hukuka alışılmamıştır. Kanıt olarak kullanılamaz. Hasebiyle hukuksuz kanıt niteliğindeki bu bonolar soruşturmaya mevzu olmamalıdır. Hukuka alışılmamış arama ile elde edilen bonolara ait sorulara yanıt vermek istemiyorum. Karara temel alınamazlar. Bu evraklar alacak savımı tevsik eder mahiyettedir. Bu bahiste HSK nezdinde türel müracaatlarda bulunacağımı da beyan etmek isterim” dedi.

“BİR AVUKAT ZATEN İSTEDİĞİ DOSYAYI İNCELEYEBİLİR”

Savcı C.Ç.’nin UYAP şifresi ile süreç yaptığı tarafındaki savları içeren soruyu cevaplayan Epözdemir, “Kesinlikle K.Y. ve dolandırıcı A.D.’nin beyanlarını kabul etmiyorum. Benim C.Ç.’nin savcılık rolü üzerinden rastgele bir ferdî bilgi niteliğindeki bilgiyi sorgulamam kelam konusu olamaz. Bunlar tıpkı elden çıkan, menfaat karşılığı verilen, bilinmeyen bir elce organize edilen, kumpas maksadıyla yönlendirilmiş beyanlardır. Hangi şahıs hakkında sorgulama yaptığıma dair net bir beyanda bulunulmamıştır. Bir avukat zaten vekalet sunmadan da istediği belgeyi inceleyebilir. Bunlar soyut beyanlardır” diye konuştu.

“C.Ç.’NİN ARACINDA SORUN OLDUĞU İÇİN VERMİŞTİM”

Savcı C.Ç. ismine verilen müdafaa kararı kapsamındaki 2 araçtan birinin kendisi tarafından kullanıldığı ve bu durumun kendisine ilişkin bir aracın 12.06.2019 ile 05.10.2021 tarihleri ortasında C.Ç.’ye verilen müdafaa kararı kapsamında şerh edildiği halindeki tespit ile ilgili soruyu cevaplayan Epözdemir, “Üzerinden vakit geçtiği için tam olarak hatırlamamakla birlikte ya C.Ç.’nin eşinin kullanımı için ya da C.Ç.’nin aracında bir sorun olduğu için ivazlı tahsis halinde kendisine vermiştim. Bu vakit diliminin değerli bir kısımda aracı kendisi kullanmıştır” dedi.

“TAZMİNAT HAKKIMI GİZLİ TUTUYORUM”

İfadesinin ardından son sözleri sorulan Epözdemir, “Birinci olarak evrakın üstte sebebini izah ettiğim üzere acilen HSK’ya gönderilmesi gerekmektedir. İkinci olarak hukuksuz kanıt kısmına tekrar dikkat çekmek istiyorum. Elde edilen kanıtların tamamı hukuksuzdur. Bu kanıtlar ile başlatılan soruşturmalar da hukuksuzdur. Meskur kanıtların tarafımıza iade edilmesini talep ediyorum. Ayrıyeten varsa hukuksuz kanıtlar ile başlatılan başka soruşturmaların da sona erdirilmesi gerekmektedir. CMK 141 uyarınca bu soruşturmaları yürüten makamların da rucuen tazminat sorumluluğu olduğunu hatırlatmak isterim. Benim olay tarihi itibariyle kanıt karartma ve mevcut durumum itibariyle kaçma kuşkum yoktur. Tıpkı unsur uyarınca açıkça yetkisiz isimli denetim ve arama süreci sebebiyle tazminat hakkımı gizli tutuyorum. Oğlumun Londra’da lisan eğitimi vardır. Soruşturma tarihinden çok evvel olan 23 Temmuz tarihinde Londra biletleri gidiş dönüş halinde alınmıştır. Mevcut isimli denetimin daha fazla hak kaybı olmaması ismine evveliyetle kaldırılması ve açıkladığım sebeplerle rastgele bir isimli denetim önlemi uygulanmaksızın özgür bırakılmayı talep ediyorum. Uçak rezervasyonlarına ait evrakları de evraka sunuyorum. Aleyhimde beyanda bulunan şahıslar hakkında TCK’nın 267. Unsuru uyarınca iftira kabahatinden resen soruşturma başlatılmasını talep ediyorum” tabirlerini kullandı.

PASAPORTUNA EL KONULDU, İŞ YERİNDE ARAMA YAPILDI

Türkiye’nin konuştuğu kritik davaların avukatı Rezan Epözdemir, pazar günü gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında, Epözdemir’in pasaportuna da el konulmuştu.

Rezan Epözdemir’in Levent’teki iş yerinde emniyet güçleri arama yapmıştı.

Epözdemir’in o günden bu yana emniyetteki süreçleri sürüyordu.

150 BİN DOLAR RÜŞVET İDDİASI

Epözdemir hakkında yürütülen soruşturma kapsamında zımnilik kararı verildiği, daha sonra ise A.D. isimli bir şahidin sözünün alındığı öğrenilmişti.

Tanık A.D. sözünde, Epözdemir’inm rüşvet aldığını tez edip, üç farklı harekete işaret etmişti.

Savcılık, bu eylmelerden ikisinde vekalet bağı olduğu için soruşturma müsaadesi alınması için belgeyi ayırmıştı.

Vekalet bağı bulunmayan 2021 yılındaki olayda ise Epözdemir ile C.Ç.’nin, bir tahliye süreci karşılığında 150 bin dolar rüşvet aldıkları öne sürülmüştü.