Almanya’da antisemitizmle mücadele düzenlemesi
Almanya’da Yeşiller, Hür Demokrat Parti ve Toplumsal Demokrat Parti’den oluşan koalisyon hükümeti ve muhalefetteki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri bir yıl süren tartışmaların akabinde ülkedeki Yahudi hayatının korunmasına yönelik bir taslak metin üzerinde anlaştı. “Bir daha asla, artık: Almanya’da Yahudi ömrünü korumak, koruma etmek ve güçlendirmek” başlıklı dört sayfalık taslağa ulaşan Spiegel, metinde antisemitizmin her türlü biçiminin kınandığını ve Federal Hükümetin yanı sıra mahallî idarelerin de Yahudi düşmanlığına karşı tedbirler almaya çağrıldığını belirtti.
Almanya’daki Yahudi hayatını muhafaza sorumluluğunun “tüm demokratların ortak görevi” olduğu belirtilen önergenin önümüzdeki haftalarda Federal Meclis’ten geçmesi bekleniyor.
Taslak metinde geçen yıl 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e gerçekleştirdiği taarruzlardan bu yana Almanya’da Yahudi düşmanlığının ve İsrail irtibatlı antisemitizmin onyıllardır görülmeyen boyutlara ulaştığı vurgulandı. Bu gelişmenin hem “aşırı sağcı hem de İslamcı etraflarda artan açık ve şiddet yanlısı antisemitizmin yanı sıra İsrail’le ilişkilendirilen solcu anti kapitalist antisemitizmde” gözlendiği kaydedildi.
Almanya’ya göç yoluyla gelen antisemitizm iddiası
Spiegel’in haberine nazaran, kelam konusu metinde Almanya’ya kısmen ülkeye gelen göçmenler yoluyla taşınan antisemitizme de dikkat çekildi. Metinde, son aylarda “İslami ve İsrail aksisi devlet öğretileri nedeniyle” antisemitizm ve İsrail düşmanlığının yaygın olduğu “Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan alınan göçe dayanan antisemitizmin telaş verici boyutlara” ulaştığı savunuldu. Başka yandan milliyetçi ve çok sağcı görüşlerin de tırmanışta olduğu, tüm bunların Almanya’daki Musevilerin kendilerini büyük ölçüde inançsız hissetmesine yol açtığı belirtildi.
Hükümet partilerinin ve ana muhalefetin üzerinde muahedeye vardığı taslak metinde, yüksek tahsil kurumlarının da antisemitizme karşı inisiyatif almaya teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı. Alınacak tedbirlerin derslerden yahut tahsil hayatından dışlanmayı ve hatta önemli durumlarda kayıtların silinmesini de içereceği belirtildi.
Metinde, Federal Meclis’in İsrail’in var olma hakkını sorgulayan, İsrail’in boykot edilmesi davetinde bulunan yahut Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketini faal olarak destekleyen kuruluşlara ve projelere finansman sağlanmaması tarafındaki kararı da teyit edildi.
Almanya’da Memleketler arası Holokost Anma İttifakı’nın (IHRA) antisemitizm çalışma tarifi, bilhassa kültürel ve akademik kuruluşlar ile Yeşiller Partisi’nin kimi kesitleri ortasında tartışmalara yol açmıştı. Kelam konusu tarif, İsrail’e yönelik yasal tenkitleri de “antisemitik” olarak nitelendirdiği için sıklıkla eleştiriliyor.
İsrail’in kendini savunma hakkına vurgu
Metinde ayrıyeten İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı operasyonlarına atıfla, “ülkenin milletlerarası hukuka alışılmamış taarruzlara karşı kendini savunma hakkı” yine vurgulanarak, tekrar milletlerarası hukuktan doğan vatandaşlarını teröre karşı muhafaza yükümlülüğü hatırlatıldı. Bu bağlamda Federal Hükümet de Alman dış ve güvenlik siyasetinin temel bir unsuru olarak “İsrail Devleti’nin varlığını ve yasal güvenlik çıkarlarını etkin bir formda savunmaya devam etmeye ve iki devletli bir tahlil istikametinde eforlarını yoğunlaştırmaya” çağrıldı.
Alman-İsrail Toplumu düzenlemeyi memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Dernek Başkanı Volker Beck, grişimin, demokratik partilerin Yahudi ömrünün güvenliği konusunda Almanya’nın özel sorumluluğunu kabul ettiğini gösteren “önemli bir işaret” olduğunu söyledi.
DW,AFP/SÖ,EC
DW Türkçe’ye manisiz nasıl erişebilirim?
