Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler dizisinin 17. kısmında; Azize’nin başına gelenler merak konusu oldu. İzleyiciler “Azize ölüyor mu?“, “Hazal Subaşı diziden ayrılacak mı?” diye araştırmaya başladı.

Sahipsizler son kısımda; Berşan’ın telefonuyla şoke olan Azize, Devran’a bir şey belirli etmemek için çabalarken; Devran da ondan özür dileyip “Herkes kendi işine baksın” dedi.

Bu sırada Duygu’nun kaçırılmasıyla korkan Cemo ise durumu Yusuf ve amcası Cevdet’e anlattı.

Aynı anlarda Devran’ın sürücüsü Mesut ise Ayşe’yi sıkıştırıp Vera’nın Yavuz’a gittiğini öğrendi.

Cevat’la evlendikten sonra hayal ettiğini bulamayan Melis ise Cemo’dan yardım istese de karşılık bulamadı.

O sırada Azize de Yavuz’un konutunu bastı. Vera’yı karşısında gören Azize, “Sen kafayı mı yedin? Sen ne kadar tehlikeli bir oyun oynadığının farkında mısın? Devran katil mi olsun istiyorsun yoksa ölsün mü istiyorsun?” dedi.

Vera “Hani ona karşı duygun yoktu” deyince daha da sonlanan Azize, “Belli ki senin hislerin da gerçek değilmiş. Fakat bu kan davasının fitilini yine ateşlemene müsaade vermem. Hiç kimse burada olduğunu öğrenmeden benimle geleceksin sonra da hayatımızdan defolup gideceksin” dedi.

Azize hem Yavuz’a hem Vera’ya reaksiyon gösterirken; Devran da çiftliğe geldi. Azize’yi görünce şoke olan Devran, üst çıkıp Vera’yı buldu. Yavuz’a “Seni öldüreceğim” diye saldıran Devran, Vera’ya “Daha kaç sefer beni sırtımdan bıçaklayacaksın?” halinde bağırdı.

Devran ve Yavuz birbirlerine saldırırken; Azize de kaçan Vera’yı tutmaya çalışsa da başarılı olamadı. Geri dönen Azize, Devran’ın Yavuz’un şirketine ortak olduğunu öğrendi.

Azize ve Devran, ormanda Vera’yı ararken; onu gören Berşan da Yavuz’un tehdidiyle susmak zorunda kaldı. Bir sefer daha Yavuz’a saldıran Devran, babasının gelişiyle çiftliği terk etti.

Bu ortada Cevdet, Cemo ve Yusuf da Duygu’yu Abbas’ın elinden kurtarırken; Zeliha da Mehmet’le birlikte onun planıyla bavul odasında kilitli kaldı.

Fidan, Kerem’le yemek yerken; Azize de Devran’a onu istemediğini ve tek önceliğinin kardeşleri olduğunu söyledi.

Eve gidince Devran’la onun eşyalarını toplayan Azize, “Durumu ailene sen açıklarsın” dedi. Devran gidince daha da üzülen Azize, öğretmenden çocukları kimsenin almadığını öğrenince okula koştu.

Azize, çabucak kardeşlerine sarılırken; öğretmen de ona kızdı. Ablasının peşinden okula ulaşan Fidan ise ona karşı çıksa da Azize konutta konuşacaklarını söyledi.

Yusuf, Zeliha’yı otelde bulup onu kurtarırken; ikili Yusuf’un kıskançlık krizleri sebebiyle bir kere daha arbede etti.

Aynı anlarda Melis de peşinde Cevat’ın olduğunu bilmeden Cemo ile konuştu. Bu anlara şahit olan Haşmet, Melis’i götürmeye çalışınca Necla kızının ardında durdu.

Bu sırada Devran da Ayşe’yi sıkıştırıp Vera’nın yerini öğrendi. Azize de kardeşlerine çocuklar konusunda reaksiyonunu gösterirken; Fidan’ın tüm paraları harcadığı ve telefon aldığı ortaya çıktı.

Kardeşleriyle başka düştüğü için üzülen ve hatalı hisseden Azize, “Onlara yetemiyorum” diye tek başına ağlarken; Mesut arayıp Devran’ın tek başına Yavuz’un yanına gittiğini öğrendi.

Yavuz’un karşısına dikilen Devran, silahını çekip “Seni almaya geldim. Senden öbür türlü kurtuluş yok” dedi.

Devran’a yetişen Azize, ortalarına girip “Devran bırak silahı, ne olur indir… Sakın, hayatını mahvetmene müsaade vermeyeceğim” dedi.

Sabredemeyen Yavuz ise “Yeter be… Çocuk falan yok, Vera gebe değil” deyince herkes şok oldu.

Yukarı çıkıp Yavuz’un silahını alan Vera, “Sen benden hayatımı çaldın. Artık ödeştik” deyip Azize’yi vurdu.

Yavuz, “Kızım” diye gözyaşlarına boğulurken; Devran da kucağındaki Azize’ye onu kurtaracağını söyledi.

Bilincini kaybeden Azize ise doğum günü akşamındaki hallerini hatırlayıp “Geliyorum anne” dedi. Gözyaşlarına boğulan Devran da “Ölemezsin sen, seviyorum lan seni. Ben sensiz yapamam, ne olursun gitme” diye ilan-ı aşk etti.

Azize’nin ölüp ölmediği merak konusu olurken son sahneye toplumsal medyadan yorum yağdı. İşte onlardan kimileri…

“Vera duyması gerekeni duydu”
“Ah Azize yaktın bizi”
“Yavuz bile ağladı”
“Vera Azize’yi silah ile vurdu, Devran aşkını itiraf etti”
“Umarım aşk itirafını duymuştur Devran”
“Devran da Yavuz da mahvoldu”