Öksürüğü, boğaz ağrısı, burun akıntısı geçmeyen soluğu orada alıyor: Soğuk havalarda yoğunluk yaşıyorlar
Üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının yaygın görüldüğü bu günlerde küçük büyük herkes geçmeyen öksürükten yakınıyor.
Uzmanlar, son günlerde Covid-19’un yanı sıra influenza (grip) ve RSV’nin yaygın görüldüğüne dikkat çekerken, hastalar burun akıntısı, boğaz ağrısı, ateş, halsizlik ve öksürük üzere şikayetler ile hastanelere başvuruyor.
Hastanelere giden vatandaşlar, hastalıklarının daha süratli geçmesi için ilaçların yanında bitkisel yollardan tedavi arayanlar soluğu aktarlarda alıyor.
Aktarlar ise son günlerde büyük yoğunluk yaşıyor. Şikayetlerini bitkisel yollarda arayanlar aktarlara giderek problemlerine tahlil buluyorlar. Bursa merkez çarşıda 13 yıldır aktarlık mesleğini icra eden Cihan Özdemir, kış aylarının gelmesiyle birlikte salgından ötürü yaşanan büyük yoğunluğa dikkat çekerken, geçmeyen öksürük ve yaşanan hastalıklarla ilgili tahlil yolları hakkında kıymetli tüyolar verdi.
Kış aylarının gelmesi ve geçmeyen öksürük şikayeti ile birlikte toplumda tekrar kış bitkilerine olan ağır ilginin arttığını söyleyen Cihan Özdemir, “Özellikle Covid-19 süreci ile birlikte toplumda enfeksiyonel hastalıkların tedavisinde doğal bitkiler kullanılma oranı arttı.
Geçmeyen öksürük ve artan hastalıklarla bir arada katiyen ortamlarını ada çayı, üzerlik yahut kekik ile tütsülemelerini imkan bulabiliyorlarsa gece yatmadan ada çayı, lavanta yahut bir elma sirkesi ile hem burundan bir sefer çekerek hem de boğaz bölgesine gargara yaparak, bütün üst teneffüslerini ve gün içerisinde orada ömür ortamı bulmuş bakterileri yok etme imkanı bulacaklardır” diye belirtti.
“HASTALIK, SALGIN VE ÖKSÜRĞÜN GEÇMESİ İÇİN OLMAZSA OLMAZLAR”
Kış aylarının olmazsa olmazlarını sıralayan Özdemir, “Bir kez bu işin başını her vakit ıhlamur ve ada çayı çeker. Bunlarla bir arada toplumda en karşılık bulmuş bitkiler hatmi, papatya, tarçın, bilhassa zencefil, zerdeçal, karanfil. Bu bitkilerin damak zevkine nazaran şahıslar kendileri, cüzi oranlarda, toplum ortasında ise tutam dediğimiz birer tutam kullanarak, çok yüksek kaynama görmeden, bilhassa kaynamış suyun içerisinde belirli bir müddet demlendirerek kendi kış çaylarını yapabilirler.
Ya da güvendikleri rastgele bir aktardan da aktarların hazırlamış olduğu kış çaylarından günde 1 bardak ile 3 bardak ortası içmeleri, onları kış hastalıklarına karşı hami bir önlem olur. Son vakitlerde birkaç yıldır çam kozalağı bazlı eserler çam kozalak macunu, çam kozalak şurubu yahut çam kozalağı pekmezi, bir de keçiboynuzu pekmezi ile andız pekmezini kış aylarına ve enfeksiyonlara karşı hayatlarından eksik etmemelerini tavsiye ediyoruz” dedi.
“GEÇMEYEN ÖKSÜRÜK VE SALGINDAN ÖTÜRÜ AKTARLARA İLGİ ARTTI”
1 aydır eserlere taleplerin arttığını söyleyen Özdemir, “Kış eserlerinin yoğunluğundan çabucak salgın olup olmadığını fotoğrafını çekebiliyoruz. 1 hafta içerisinde birkaç günde kış çayı ve ıhlamur satışları artması ile birlikte çabucak salgın olduğunu anlıyoruz. Son 1 aydır bu eserlere talep epeyce artmış durumda. Uzmanlar açıklamasıyla birlikte şu anda domuz gribinin bir formu olan influenzanın, onun farklı bir varyasyonu şu an etkin ve beşerler birkaç hafta kendilerine gelemediklerini, çok önemli eklem ağrısı çektiklerini belirtiyorlar. Tabiplerin başvurdukları ilaçların yanında, bu türlü doğal destekler ile birlikte daha kısa müddette toplumsal yaşama ve iş hayatına dönmek için aktarlara başvuruyorlar” formunda konuştu.
